-
1 soy bilimi
ohne pl Ahnenforschung f -
2 soy bilimi
[سوي بیلیمي]1. علم انساب2. نسب شناسی -
3 soy gelişmesi bilimi
n. phylogenesis -
4 Ahnenforschung
kein pl soy bilimi, soyun incelenmesi -
5 phylogenesis
n. soy gelişmesi bilimi, ırkların kökenlerini ve oluşumunu inceleyen bilim* * *filogenez
См. также в других словарях:
ağaç — is., cı, bit. b. 1) Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki 2) sf. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan Ağaç tekne. 3) Direk Birleşik Sözler ağaç arısı ağaç balı ağaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ırk — is., Ar. ˁirḳ 1) Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. S. Birsel 2) Soy Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. R. H. Karay 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
köken — is. 1) Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe Yazının kökeni resimdir. 2) Soy, asıl 3) tic. Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin 4) hlk. Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapı — is. 1) Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina 2) Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat 3) Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme Kırıkkale yapısı bir tabanca. 4) Canlı bir varlığın … Çağatay Osmanlı Sözlük